Basın Özgürlüğü Misyonu, Türkiye’yi eleştiren herkesi casus olarak nitelendiren yasayı derhal geri çekmeye çağırıyor

5 months ago 41

Medya özgürlüğü grupları hükümeti, meclis gündeminde olan casusluk yasa tasarısını tamamen geri çekmeye çağırıyor. Mevcut haliyle kabul edilirse, önerilen tasarı casusluk tanımını önemli ölçüde genişleterek, yabancı devletler veya kuruluşlarla uyumlu hareket eden veya onların yönlendirmesiyle ‘devletin siyasi çıkarlarına’ karşı suç işlediği düşünülen herkesi kapsayacak. Herhangi bir suçtan mahkum olan kişi, bu yasayla birlikte yedi yıla kadar ek ceza alabilir.

Tasarı, sivil toplum kuruluşlarının yabancı finansmanında şeffaflığı artırma çabası olarak yanlış tanımlandı ve bu yaz başlarında Gürcistan’da geçen ‘yabancı ajan’ yasasıyla karşılaştırıldı. Ancak bu karşılaştırmalar, önerilen Türk mevzuatının ciddiyetini yansıtmakta başarısız ve yanıltıcı oldu. Gürcistan’daki yasa, sivil toplum kuruluşlarına finansman şeffaflığı konusunda idari yükler ve kısıtlamalar getiriyor ve hükümeti eleştirenleri sindirmek için keyfi olarak uygulanabilecek kurallar içeriyor. Gürcistan yasasına göre, uyumsuzluk durumunda en ağır ceza ise kuruluşun kapatılması olarak uygulanıyor.

Buna karşılık, Türkiye’nin ‘etki ajanlığı’ tasarısı, ülkenin casusluk yasasını değiştirerek yabancı çıkarlar doğrultusunda hareket ettiği düşünülen bireylerin yargı süreçlerinde fiilen casus muamelesi görmesine ve ardından hapis cezasına çarptırılmasına olanak tanıyor. Yasa, Türkiye’deki herkese uygulanabilir nitelik taşıyor.

14 Kasım’da hükümet, ‘etki ajanlığı’ olarak bilinen casusluk maddesini mecliste oylanacak teklif metninden çekti ve muhalefeti bu metinde uzlaşmak üzere işbirliğine davet etti.

Bu yıl düzenlenen basın özgürlüğü misyonun katılan medya özgürlüğü grupları, bu tasarıda kabul edilebilir tek uzlaşmanın “yabancı devletler veya kuruluşlar” ile uyumlu veya onların yönlendirmesiyle hareket etmeye yapılan tüm atıfların “yabancı bir istihbarat ajansı adına hareket etmek” ile değiştirilmesi olacağına inanıyor. Bundan daha azı, yasanın hükümeti eleştiren herkesi keyfi olarak hedef almak için kullanılma olasılığını açık bırakabilir.

Bu yıl basın özgürlüğü misyonu 13-15 Kasım tarihleri arasında Ankara’da gerçekleşti. Misyona Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) liderlik etti ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF) katıldı. Misyon, Anayasa Mahkemesi, yayın düzenleyicisi olan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), muhalefet partileri, gazeteciler ve Avrupa diplomatik topluluğu temsilcileriyle görüştü. Hükümet yetkilileriyle görüşme talepleri ise ya reddedildi ya da görmezden gelindi.

Misyon ayrıca şu acil konuları ele aldı: Eleştirel gazetecilere yönelik devam eden yargı zulmü ve Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğünü koruma konusundaki rolü; yayın düzenleyicisi olan RTÜK tarafından Açık Radyo’nun kapatılması, eleştirel yayıncılara para cezası verme eğilimi ve çevrimiçi gazeteciliğin dijital sansürü.

Misyon, önümüzdeki günlerde tüm bu konuları detaylandıran bir rapor yayınlayacak.

 

İmzalayanlar

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI)

Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF)

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ)

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF)

 

Basın ve medya talepleri:

Oliver Money-Kyrle, IPI Avrupa Savunuculuk ve Programlar Direktörü, omoneykyrle@ipi.media

Özgür Öğret, CPJ Türkiye Temsilcisi, ozgur@cpj.org

Gürkan Özturan, ECPMF İzleme Koordinatörü, gurkan.ozturan@ecpmf.eu 

Erol Önderoğlu, RSF Türkiye Temsilcisi, erolonderoglu@gmail.com 

Read Entire Article